Datça Koyları yazısı içerisinde “En güzel Datça koyları nerede?”, “Datça koylarına nasıl gidilir?”, “Hangi Datça koylarında kamp yapılır?”, “Issız Datça koyları hangileridir?, “Araba ile gidilen Datça koyları hangileridir?” gibi birçok sorunun cevabını bulabilirsiniz.
Oksijen yoğunluğu bakımından Dünya’nın ikinci, Türkiye’nin birinci bölgesi olan Datça, 235 kilometrelik sahil şeridi üzerinde 52 tane koya ev sahipliği yapmaktadır. Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilen Datça’da bulunan koyların en önemli özelliği, hepsinin çok temiz olmasıdır. Ege ve Akdeniz’i birbirinden ayıran Datça’da hem Akdeniz hem de Ege tarafında birçok koy bulunuyor. Akdeniz tarafındakilere ulaşım kolay olsa da, Ege tarafındakilere ulaşım biraz meşakkatli hatta sadece denizden ulaşımın sağlandığı koylar da mevcut.
Datça, bükler ve koylar diyarı olarak anılıyor. Peki, bük ile koy arasındaki fark nedir? Bük, akarsu kıyılarında bulunan, verimli topraklara verilen isimdir. Koy ise, denizin kara içerisine girinti yaptığı yer anlamına gelmektedir.
Bölgedeki gezilecek yerler hakkında detaylı bilgiye sahip olmak için, Datça Gezilecek Yerler yazısını inceleyebilirsiniz.
Datça koylarına nasıl gidilir?
Datça koylarına kendi arabanız veya merkezden hareket eden minibüsler ile ulaşabilirsiniz. Bunun yanında sadece deniz yolu ile ulaşımın sağlandığı Datça koyları da bulunuyor. Buraları görmek istiyorsanız Datça merkezden veya Palamutbükü’nden hareket eden günlük tekne turlarına katılabilirsiniz. Tekne turları 10.00-18.00 saatlerinde düzenleniyor, öğle yemeği dâhil fiyatları kişi başı ortalama 70-120 TL olarak değişiyor. Dilerseniz turlar haricinde kendinize özel tekne kiralayarak da koyları gezebilirsiniz.
Datça koylarının iki türlüsü bulunuyor. Biri sakinlikten hoşlananlar için el değmemiş, bakir olanlar ve işletme olmayanlar, diğeri ise hareketli, müzikli aynı zamanda yemek de yiyebileceğiniz işletme bulunanlar.
Datça Koyları ve Plajları Listesi
-
Ovabükü
-
Gabaklar Koyu
-
Kurubük
-
Bağlarözü Koyu
-
Değirmen Bükü
-
Murdala
-
Hayıtbükü
-
Kargı Koyu
-
Datça Sahili
-
Palamutbükü Koyu
-
Domuzçukuru Koyu
-
İnceburun Koyu
-
Mersincik Koyu
Ovabükü, Mesudiye
Datça merkeze 15 kilometre uzaklıkta bulunan Ovabükü, diğer Datça koyları gibi tertemiz, masmavi sulara sahip. Koy, şekil olarak bir ovayı andırması sebebiyle, Ovabükü ismini almıştır. Ovabükü sahili yaklaşık 600 metre uzunluğundadır. Hem sahilde hem de denizin içinde iri çakıl taşları bulunuyor. Denize girmek için Ovabükü’nü tercih edecekseniz, çantanızda bir çift deniz ayakkabısı bulundurmanızda fayda var. Çocuklu aileler ve yüzme bilmeyenler için, denizin birden derinleştiğini söylemeliyiz.
Ovabükü’nde denizin hemen arka tarafında küçük pansiyonlar ve yerel işletmeler bulunuyor. Büyük Ilgın ağaçları gölgesindeki küçük aile işletmelerinde, Datça’nın meşhur balı ve bademinden tadabilir çeşitli yöresel lezzetlerin yanında, doğal yayık ayranı deneyebilirsiniz. Datça’da kamp yapmak gibi bir düşünceniz varsa, Ovabükü’ne mutlaka bir bakmalısınız. Kamp dışında, Datça otellerine göre daha uygun fiyatlı, aileler tarafından işletilen Ovabükü pansiyonlarında konaklayabilirsiniz.
Ovabükü’nde deniz sabah saatlerinde oldukça sakin olsa da, öğleden sonra dalgalanmaya başlıyor. Dalgalı da olsa, berraklığından hiçbir şey kaybetmiyor. Yaz mevsimi dışında, Şubat ayının sonlarında yolunuz Datça’ya düşerse, Ovabükü’ne gidip çiçek açmış badem ağaçlarının altında, masmavi suları izleyerek ruhunuzu dinlendirebilirsiniz.
En sakin Datça koylarından biri olan Ovabükü’ne karayolu ile rahatça ulaşabilirsiniz. Kendi aracınız dışında Datça merkezden hareket eden dolmuşlar ile Ovabükü’ne ulaşabilirsiniz.
Gabaklar Koyu (Kızılbük), Mesudiye
Datça koyları arasında, ağaç altında, mis gibi denize karşı, kalabalıktan uzak bir gün geçirebileceğiniz yer, kesinlikle Gabaklar Koyu. Nezih ortamı, berrak denizi, arkasında bulunan ormanı ile tam bir inziva alanı burası. Orman içerisinde pansiyonlar, ağaç evler ve meşhur bungalowlar bulunuyor. Datça’da kamp yapmak istiyorsanız, buna uygun alanlar Gabaklar Koyu’nda mevcut.
Plaja giriş ücretsiz. Ancak koyda bulunan işletmelerden ücret karşılığında şezlong ve şemsiye kiralayabilir, duş, WC, soyunma kabini gibi hizmetlerden yararlanabilirsiniz. Sahile havlunuzu ya da kendi sandalyelerinizi atabilir, hiçbir ücret ödemeden tüm gününüzü geçirebilirsiniz. Unutmayın ki sahiller hepimizin… Eğer işletmelerden yemek yerseniz, şezlong ve şemsiye ücreti ödemiyorsunuz ancak yemek menüleri biraz pahalı olduğunu bilmenizde fayda var.
Gabaklar Koyu’na giderken yanınıza mutlaka deniz ayakkabısı almalısınız çünkü plaj ve denizin içi iri çakıllardan oluşuyor. Bu kadar berrak sular içerisinde yüzerken, deniz altını izleme zevkinden mahrum kalmamalısınız. Çantanıza bir deniz gözlüğü ve palet eklemeyi unutmayın.
Denizin sakin ve dalgasız olduğu Datça koylarından biri olan Gabaklar Koyu çocuklu aileler tarafından rahatlıkla tercih edilebilir. Ağaçlar altına kurulmuş dinlenme alanı sayesinde çocuklu aileler burada rahat edecektir.
Gabaklar Koyu’na kendi aracınız dışında Datça merkezden hareket eden minibüs veya otobüslerle rahatlıkla ulaşabilirsiniz.
Kurubük, Mesudiye
Datça ilçe merkezine 25 kilometre uzaklıkta bulunan Kurubük, Ovabükü’nün ardındaki tepeyi aştığınızda turkuaz suları ile karşılıyor sizleri. Denize girmeyecek olsanız bile, arabadan inip bu güzelliği fotoğraflamalısınız. Yol kenarında durup, koyu seyredebileceğiniz küçük bir alan bulunuyor. Buradan aşağıya baktığınızda, suyun metrelerce altını görebilirsiniz. Datça koylarının hepsi çok temiz ve berrak ama burası bir başka güzel! Kurubük de diğer Datça koyları gibi çakıl taşlarından oluşuyor bu yüzden çantanıza bir çift deniz ayakkabısı atmanızı öneririz. Datça’daki en berrak su Kurubük’te olduğu için deniz gözlüğü ve palet eşliğinde eşsiz sualtı dünyasını keşfe çıkabilirsiniz.
Kurubük’ü diğer Datça koylarından ayıran bir özelliği de herhangi bir işletme bulunmaması. Tertemiz, el değmemiş, ağaçlar ile denizin bir arada olduğu, yeşil ile mavinin kucaklaştığı, cennetten bir köşe adeta. 2018 yılında Muğla Çevre Vakfı (MUÇEV) tarafından Kurubük’ün kiralanması için bir ihale açıldı. 1. Derece sit alanı olan bük için açılan ihalenin hukuksuz olması sosyal medyada oldukça ses getirdi. Toplumun her kesiminden insanın katılımı ile “Kıyılar hepimizindir, kıyılar halkındır; işgal edilemez, el konulamaz!” sloganları eşliğinde yapılan eylemler, düzenlenen imza kampanyaları işe yaradı ve bük için açılan ihale iptal edildi. Böylece ülkemizin eşsiz güzelliklerinden birisini daha “betona” teslim etmemiş olduk.
Kurubük’te işletme bulunmuyor ancak arabanızı park edebileceğiniz toprak bir alan mevcut. Hatta karavanınız ile Kurubük’te konaklayabilirsiniz. Çadır kurmak için uygun alanların olduğu Kurubük, Datça’da kamp yapmak isteyenlerin sıkça tercih ettiği bir yer. Kurubük’e kendi aracınızla veya Datça merkezden hareket eden minibüslerle ulaşabilirsiniz.
Plaja giriş ücretsiz. Şezlong, şemsiye, WC, duş gibi hizmetler bulunmuyor.
Kurubük’teki en büyük sıkıntı, arılar. Arı istilasına uğramamak için açıkta yiyecek bırakmamanızı veya arılara zarar vermeden uzaklaştırabilecek doğal çözümleri yanınızda bulundurmanızı öneririz.
Bağlarözü Koyu, Yazıköy
Yapılaşmadan ve insanlardan uzak bir koy arıyorsanız, Bağlarözü en iyi seçeneklerinizden biri olacaktır. Akdeniz tarafında bulunan Datça koylarından olan Bağlarözü, Knidos Antik Kenti’ne 6-7 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Knidos’a doğru giderken, alt tarafta görebileceğiniz koya, yaklaşık 1 kilometrelik bir toprak yoldan geçerek ulaşabilirsiniz.
Tamamen badem ve zeytin ağaçları ile çevrilmiş koyda herhangi bir işletme bulunmuyor. Denizinin taşlık olması sebebiyle daha çok günübirlik piknikçiler veya kamp kurmak isteyenler tarafından tercih ediliyor. Bağlarözü Koyu da diğer Datça koyları gibi masmavi ve berrak bir suya sahip. Burada denize girmeyi planlıyorsanız, yanınıza deniz ayakkabısı almayı unutmayın.
Knidos Antik Kenti’ne gittiyseniz, yakınlarda denize girebileceğiniz en güzel alternatif Bağlarözü Koyu’dur. Ağaçların gölgesinde, sessizliği bozan tek şey dalgaların kıyıya vurma anı olacaktır…
Bağlarözü Koyu’na giriş ücretsiz. Şezlong, şemsiye, duş, WC, soyunma kabini, çeşme gibi hizmetler bulunmuyor.
Değirmen Bükü, Yazıköy
Datça koyları arasında, el değmemiş olanlardan birisi de Değirmen Bükü’dür. Datça merkezden yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta bulunan büke, kendi aracınızla ulaşmanız mümkün. Büke gitmek için, Yazıköyü’ne girmeden, sağa sapan toprak yoldan geçmeniz gerekiyor. Yolda iri taşlar bulunuyor ve bir hayli bozuk. Alçak araçlar ile bu yoldan geçmekte zorlanabilirsiniz. Yolda giderken ekolojik tarımın yapıldığı, ünlü Knidia Eco Farm çiftliğini de görebilirsiniz. Berrak ve turkuaz denize bir de karşısında bulunan Kos Adası manzarası eklenince, keyfine doyum olmayacak bir yer haline geliyor Değirmen Bükü. Bozuk yolu ve işletme olmaması sebebiyle tercih edilmeyen Değirmen Bükü’nde, sezon içerisinde en fazla 3-4 aile görebilirsiniz. Bu yüzden kendinize ait bir plajmış gibi kullanabileceğiniz, dilediğiniz bir ağacın altına çadırınızı atabileceğiniz bir yer burası. Karia yürüyüş yolu rotaları içerisinde bulunan Değirmen Bükü’ne gelirken, yürüyüşçülerin bıraktığı babaları ve kırmızı işaretleri görmeniz mümkün. Buraya gelirken, yakınlarda bir tesis olmadığını göz önünde bulundurarak, ihtiyaçlarınız konusunda tedbirli olmanızı öneririz.
Değirmen Bükü’ne giriş ücretsiz. Şezlong, şemsiye, duş, WC, soyunma kabini ve çeşme gibi hizmetler bulunmuyor. Değirmen Bükü, Datça plajları ve koyları arasında sessiz ve rahat zaman geçirebileceğiniz özgür yerlerden biridir.
Murdala, Cumalı Köyü
Datça koylarının en gizli kalmışlarından biri de, Datça merkezine 38 kilometre uzaklıkta bulunan Murdala Koyu’dur. Datça’nın Cumalı Köyü’nde bulunan Murdala, yarımadanın Ege tarafındaki koylarındandır. Cumalı Köyü’ne geldikten sonra, 5-6 kilometrelik bir toprak yoldan geçerek, ıssız, ılgın ağaçları ile çevrelenmiş, berrak Murdala sularına ulaşabilirsiniz. Murdala Koyu’nun tam karşısında Bodrum ve Kos Adası bulunuyor. Buradan Bodrum otellerinin internetine bağlanmanız bile mümkün olabiliyor.
Murdala Koyu Karia yürüyüş rotalarının içinde bulunuyor. Burada yürüyüş yapan sporcular ve maceraperestler dışında, yüzmek için gelen fazla insan bulamazsınız. Kendi havlunuzu, sandalyenizi çakılların üzerine atıp, kendinize ait bir koymuş gibi güzel manzaranın keyfini sürebilirsiniz. Yolu bozuk olduğu için çok fazla tercih edilmeyen koy, Datça’da kamp yapmak isteyenler için güzel bir alternatiftir. Murdala Koyu’nda deniz, sabah saatlerinde çarşaf gibi olsa da, bazı günler akşamüzerine doğru hafif dalgalanabilmektedir. Murdala ’da herhangi bir işletme bulunmadığı için, tüm ihtiyaçlarınızı alarak koya gelmeniz gerektiğini unutmamalısınız. Denize girerken daha rahat etmek için çantanızda bir çift deniz ayakkabısı bulundurmanızda fayda var.
Murdala Koyu’na giriş ücretsiz. Şezlong, şemsiye, duş, WC ve içme suyu gibi hizmetler bulunmuyor. Murdala Koyu, Datça plajları ve koyları arasında sessiz ve rahat zaman geçirebileceğiniz özgür yerlerden biridir.
Hayıtbükü, Mesudiye
Datça merkeze yarım saat uzaklıkta olsa da, sığ, dalgasız denizi ve kumsalı sebebiyle, özellikle çocuklu aileler tarafından sıkça tercih edilen Hayıtbükü, sezonda oldukça kalabalık olmaktadır. Diğer Datça koylarına göre az rüzgârlı oluşu, yiyecek içecek hizmeti sunan birçok işletmenin bulunması, insanları buraya çeken diğer sebepler. Tüm Datça koylarında olduğu gibi burada da deniz tertemizdir.
Plajda belli bir ücret karşılığında şezlong ve şemsiye kiralayabilirsiniz veya işletmelerden belli bir tutarda yemek yediğinizde şezlong ve şemsiyelerden ücretsiz faydalanabilirsiniz. Havlunuzu bir köşeye atarak, berrak, turkuaz suların tadını hiçbir ücret ödemeden çıkarabilirsiniz. Unutmayın ki, sahiller hepimizin…
Kendi aracınızla rahatça ulaşabileceğiniz Hayıtbükü’ne, merkezden hareket eden minibüsleri kullanarak da ulaşabilirsiniz. Bük girişinde aracınızı park edebileceğiniz bir otopark bulunuyor ancak sezonda yer bulmak bir hayli zor.
En kalabalık Datça koylarından biri olan Hayıtbükü, küçük bir alan içerisinde, çok fazla insanı bulundurabiliyor. İnsanlarla bu kadar iç içe olmaktan rahatsız olacaksanız, Hayıtbükü’nün hemen ilerisindeki dar patika yolu aşarak, Gabaklar Koyu (Kızılbük)’na gidebilirsiniz.
Hayıtbükü’ne giriş ücretsiz. Belli bir ücret karşılığında, işletmelerin duş, WC, soyunma kabini gibi hizmetlerinden yararlanabilirsiniz. Hayıtbükü, Datça plajları ve koyları arasında en kalabalık olan yerler yerlerden biridir.
Kargı Koyu, İskele Mahallesi
Datça merkeze 2-3 kilometre uzaklıkta bulunan Kargı Koyu, etrafı orman ve dağlarla çevrili olduğu için kuzey rüzgârlarını almıyor ve denizi her daim çarşaf gibi gözüküyor. Koyu güzelleştiren bir diğer unsur ise, tam girişinde yer alan okaliptüs ağaçları.
Kargı Koyu’na merkezden hareket eden minibüsleri kullanarak kısa sürede ulaşabileceğiniz gibi, yine merkezden yürüyerek yarım saatte ulaşabilirsiniz. Ege Denizi tarafındaki Datça koylarından olan Kargı’da yerin altından kaynayan bir tatlı su kaynağı bulunuyor, deniz suyu ile tatlı su birbirine karışmadan buluşuyor. Buranın denizini diğer Datça koylarına göre biraz soğuk olabiliyor.
Neredeyse hiç rüzgâr almayan Kargı Koyu’nda denizin rengi her daim muhteşem ancak içerisi taşlık olduğu için yanınıza deniz ayakkabısı almayı unutmayın. Kargı Koyu’nun Datça plajları ve koyları arasında dezavantajı, merkeze yakın olması ve birçok işletmenin bulunması sebebiyle sezon boyunca oldukça kalabalık oluşudur.
Kargı Koyu’na giriş ücretsiz. İşletmelerden belli bir tutarda yemek yediğinizde, şemsiye ve şezlonglardan ücretsiz faydalanabiliyorsunuz. Yemek yemeyecekseniz, şezlong ve şemsiye ücreti kişi başı 20-25 TL civarında. Otopark ücreti ise 5 TL.
Datça Sahili, Merkez
Datça merkezde konaklayan, çocuklu aileler için en iyi alternatifler Datça sahilinde bulunan Hastanealtı Plajı, Kumluk Plajı, Taşlık Plajı’dır. Bu plajları tercih edecekler için, sezonda oldukça kalabalık olduklarını söylemeden geçemeyiz…
Hastanealtı Plajı
Datça Devlet Hastanesi’nin hemen bitiminde bulunan Hastanealtı Plajı, Datça Belediyesi tarafından işletilmektedir. Oldukça dar bir sahili olan plaj, çakıl taşlarından oluşuyor. Diğer Datça koylarına göre kuzey rüzgârlarını daha fazla aldığı için, suyu zaman zaman soğuk olabiliyor.
Özellikle çocuklu ailelerin sıkça tercih ettiği plaj, yaz aylarında tıklım tıklım olmaktadır. Denizi temiz, berrak, kıyıdan birkaç metre sonra taşlar bitiyor kumluk kısım başlıyor, yüzmek için ideal.
Hastanealtı Plajı’na giriş ücretsiz. Belediyenin yerleştirmiş olduğu hasır şemsiyeler bulunuyor. Şezlong yok. 1 TL ile çalışan duşlar bulunuyor. Kendi havlunuzu, sandalyenizi getirip, şemsiyeler altında keyif yapabilirsiniz ancak yer bulmak için erken saatlerde gelmeniz şart. Hstahanealtı Plajı, Datça plajları arasında merkezde olması nedeniyle tatil sezonunda oldukça kalabalık olan yerlerden biridir.
Hastanealtı Plajı’nda engelli rampası bulunmaktadır. Bu sayede engelli vatandaşlarımız denizden rahatça yararlanabilmektedir.
Kumluk Plajı
Hastanealtı Plajı’ndan Datça limanına doğru yürüyerek Kumluk Plajı’na ulaşabilirsiniz. Adından da anlaşılacağı üzere sahili kumlardan oluşuyor, denizi ise oldukça sığ. Bu sebeple yüzme bilmeyenler ve çocuklu aileler tarafından sıkça tercih edilmektedir. Burası denize atlayarak hunharca yüzmek isteyenleri tatmin etmeyecektir.
Plajın arka tarafında, yol boyunca sıralanmış kafe ve restoranlar bulunuyor. Akşam 17.00’dan sonra plajdaki tüm şezlong ve şemsiyeler toplanıyor ve masalar yerleştiriliyor. Siz henüz akşam güneşinin tadını çıkarırken bir anda görevliler tarafından, “Haydi toparlıyoruz!” uyarılarına maruz kalırsanız, şaşırmayın… Denize girmek için bu plajı tercih etmeseniz bile, fonda dalga sesleri, karşınızda deniz manzarası eşliğinde akşam yemeği yemek için tercih edebilirsiniz.
Plaja giriş ücretsiz. İşletmelerden ücret karşılığında şezlong ve şemsiye kiralayabilirsiniz. Şezlong ve şemsiye ücreti ortalama 20 TL. Kendi havlunuzu getirip, denizden yararlanabilirsiniz ancak şezlonglar arasında havlunuzu serecek alan bulmak biraz zor. Duş, WC, soyunma kabini gibi hizmetler bulunuyor. Datça plajları arasında Kumluk plajı, daha çok acemi yüzücülerin ve çocuklu ailelerin tercih ettiği yerlerden biridir.
Taşlık Plajı
Datça limanı içinden sahile doğru yürürseniz, Taşlık Plajı’na ulaşacaksınız. Taşlık Plajı yolu trafiğe kapalı, bu yüzden yürüyerek gelmeniz gerekiyor. Plajın ismi taşlık olsa da, sahil kum ve çakıl taşları karışımından oluşuyor. İçerisinde işletmeler mevcut olan plaj, merkeze yakın olması sebebiyle sezonda çok kalabalık olmaktadır.
Taşlık Plajı’nın bu kadar tercih edilmesinin bir diğer sebebi ise hemen yanına bulunan ılıca gölettir. Kükürtlü suyunun şifalı olduğuna inanılan gölet, duvarlar arasından akarak deniz ile birleşiyor. Bu sebeple Taşlık Plajı’nda su, diğer Datça plajları ve koylarına göre biraz serin.
Taşlık Plajı’nın çocuklu aileler tarafından sıkça tercih edilmesinin sebebi ise hemen yanında Datça’nın en büyük yeşil alanı olan Kent Park’ın bulunması. İsterseniz buradaki kafeden bir şeyler yiyip, içebilir, şezlong ve şemsiye kiralayabilirsiniz. Park içerisinde çocukların oyun oynayabileceği alanlar da bulunuyor. Yasakları çiğneyerek çirkin görüntülere sebep olan insanlar olsa da, Kent Park içerisinde piknik yapmak yasak!
Denizi tertemiz, berrak olan Taşlık Plajı’na giriş ücretsiz. Kendi havlunuzu veya sandalyenizi bir yere yerleştirip tüm gününüzü burada geçirebilirsiniz, tabii yer bulabilirseniz… 20 TL karşılığında plajdaki işletmelerden şezlong ve şemsiye kiralayabilirsiniz. Plaj içerisinde duş, WC, soyunma kabini hizmetleri mevcut.
Palamutbükü Koyu, Cumalı Köyü
Datça koyları arasında en ünlü olan kesinlikle Palamutbükü’dür. 2 kilometrelik sahili ile Datça’nın en uzun plajı olan Palamutbükü, Datça merkeze en uzak bük konumundadır. Datça merkeze 25 kilometre, Knidos Antik Kenti’ne 15 kilometre uzaklıktadır. Havuz gibi bir deniz arayışındaysanız, Palamutbükü sizin için doğru adres olacaktır.
Palamutbükü’nde kıyıda biraz çakıl taşları bulunsa da deniz içerisinde birkaç metreden sonra yerini kumlara bırakıyor. Cam gibi, dibi gözüken, turkuaz sularda yüzmek oldukça keyifli. Üstelik diğer Datça koylarında olduğu gibi burada da deniz suyu tertemiz… Denize girmek dışında, burada konaklamak isterseniz, geniş bir fiyat aralığına sahip olan Palamutbükü otelleri ve pansiyonlarını inceleyebilirsiniz. Palamutbükü otelleri arasında hem deniz hem havuz keyfi yapabileceğiniz çok sayıda seçenek mevcuttur. Palamutbükü apart oteller bakımından da oldukça zengin bir bölgedir, konaklamak için bu alternatifi de değerlendirebilirsiniz. Tüm bu alternatiflerin dışında, yeşil ile mavinin buluştuğu, güzel Datça doğasının içine karışmak istiyorsanız, erik ve incir ağaçları ile gizlenmiş Palamutbükü’nde kamp yapabilir, denize sıfır Palamutbükü bulgalowlarında konaklayabilirsiniz.
Palamutbükü’ne kendi aracınız ile rahatça ulaşabilir, dilerseniz merkezden hareket eden minibüsleri de kullanabilirsiniz.
Palamutbükü’ne giriş ücretsiz. Geniş sahil üzerinde dilediğiniz yere havlunuzu serebilirsiniz. Plaj üzerinde işletmelerin bulunmadığı, halk plajı olarak ayrılan küçük bir alan da mevcut. İşletmelerin şezlong ve şemsiye ücretleri 20-25 TL bandında değişiyor, eğer yemek yerseniz şezlong ve şemsiye ücreti talep edilmiyor. Plajda bozuk para ile çalışan duşlar bulunuyor. Ancak halka açık bir WC bulunmuyor, ihtiyaç halinde işletmeleri kullanmanız gerekiyor…
Datça koylarını bir de denizden keşfetmek isterseniz, Palamutbükü’nden hareket eden günlük tekne turlarına katılabilirsiniz. Tekne turlarının ortalama fiyatı 80-120 TL’dir.
Palamutbükü’ne giderken yanınıza deniz gözlüğü, deniz ayakkabısı, şnorkel ve palet alırsanız, turkuaz suların ve denizaltı dünyasının keyfini doyasıya çıkarabilirsiniz.
Domuz çukuru Koyu, Mesudiye
Domuz çukuru, Datça koyları arasında sadece tekne ile ulaşımın sağlandığı, el değmemiş, doğal güzellikleri korunmuş olan koylardan biridir. Koya ulaşım tekne ile Mesudiye’den 25 dakika, Datça’dan 1 saat sürmektedir. 600 metre uzunluğundaki, iri kumlardan oluşan sahil, vadi sırtına kadar uzanan çam ağaçlarıyla çevrelenmiştir. Yeşil alan içerisinde bulunan incir ve keçiboynuzu ağaçlarının dökülen meyvelerine gelen yaban domuzları, bu koya domuz çukuru denilmesine sebep olmuştur. 70 dönümlük yeşil alanın bulunduğu koyda, elektrik yoktur, su da kuyulardan sağlanmaktadır. Koy içerisinde doğaya uyum sağlayan, tamamen ahşaptan yapılmış bungalowların olduğu bir işletme bulunuyor. Şehirden, teknolojiden uzak, doğa ile baş başa bir deneyim yaşamak istiyorsanız, Domuz Çukuru Koyu’nda kamp yapmanızı önerebiliriz.
Domuz Çukuru’na gelirken mutlaka deniz gözlüğü ve palet getirerek, 25 metreye kadar dibi cam gibi gözüken turkuaz suların keyfini çıkarın.
Datça koylarının Akdeniz tarafında yer alan Domuz Çukuru’na karadan, Karia yürüyüş yolu rotalarını kullanarak, gidiş-dönüş yaklaşık 5-6 saat süren yürüyüş ile ulaşmak mümkün…
İnceburun Koyu
Sadece deniz ulaşımının olduğu bir diğer koy da İnceburun Koyu. Günlük tekne turlarının en uğrak noktası olan İnceburun’da özellikle suyun rengi ve berraklığı karşısında diliniz tutulacak. Cam gibi gözüken denize atlamaktan asla sıkılmayacaksınız… Koy içerisinde herhangi bir işletme bulunmuyor. Yeşil ile mavinin buluştuğu, adeta cennetten bir köşe olarak bahsedebileceğimiz İnceburun’un tek olumsuz yanı, arıları… Arı saldırısına maruz kalmak istemiyorsanız, buraya geldiğinizde bir şeyler yiyip içmemenizi öneririz.
İnceburun’a gitmek için Datça’dan ve Palamutbükü’nden hareket eden günlük tekne turlarına katılabilirsiniz. Dilerseniz kendinize özel bir tekne kiralayarak koya gelebilir, kamp yapabilirsiniz. Buraya gelirken masmavi suların altını keşfetmek için deniz gözlüğünüzü yanınıza almayı unutmayın.
Mersincik Koyu, Cumalı Köyü
Cumalı Köyü’nde Murdala’dan sonra yer alan Mersincik Koyu, karadan yürüyerek veya denizden teknelerle ulaşımın sağlandığı, insan eli değmemiş, masmavi Datça koylarından biri… Mersincik Koyu, Karia Yürüyüş Yolu rotaları üzerinde bulunuyor. Zor ancak keyifli bir yürüyüş rotası olan koya yürüyen maceraperestlerden biri de siz olabilirsiniz…
Tüm Datça koyları gibi, burada da masmavi, berrak bir deniz sizi karşılaşacak. Herhangi bir işletme bulunmuyor. Doğası, havası mis gibi… Tek dikkat etmeniz gereken şey, deniz içerisindeki denizkestaneleri. Bunun için yanınızda mutlaka bir çift deniz ayakkabısı ve deniz gözlüğü bulundurmalısınız.
Datça’da kamp yapmak için birçok alternatif mevcut. Eğer kamp konusunda tecrübeniz yoksa yanınızda tecrübeli biri ile gitmenizi ve gitmeden önce mutlaka Kamp Malzemeleri yazısını okumanızı tavsiye ederiz.
Datça koylarına yapacağınız yolculuklarda size büyük kolaylık sağlayacak olan Seyahat Uygulamaları yazısını okumayı unutmayın.
Ege ile Akdeniz’in birleştiği, masmavi Datça koylarında ve plajlarında, keyifli bir tatil geçirmenizi dileriz…