Rotamhikaye.com

Datça Gezilecek Yerler » Datça En İyi 15 Gezilecek Yer

Bu yazıda, son yılların popüler tatil bölgelerinden biri olan Datça hakkında, “Datça nerede, nereye bağlı?”, “Datça’ya nasıl gidilir?”, “Datça’da nerede kalınır?” gibi soruların yanıtlarını bulabilir, Datça koyları ve Datça’da gezilecek yerler hakkında detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz.

Datça, Muğla

Akdeniz ile Ege’yi birbirine bağlayan Datça, doğal ve tarihi güzelliklerinin yanında, sakin ve sessiz oluşu ile son yılların oldukça popüler tatil bölgelerinden biri haline gelmiştir. Oksijen miktarı ile Dünya’nın ikinci, Türkiye’nin ise en zengin bölgesi olan yarımadanın nem oranı %58’dir ve burada yılın 300 günü güneşli geçmektedir.

Ünlü tarihçi Strabon, yarımada hakkında şunları söylemiştir:

“Tanrı yarattığı kulunun uzun ömürlü olmasını isterse, Datça Yarımadası’na bırakır.”

Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edilmiş olan Yarımada, 235 kilometrelik sahil şeridi üzerinde, 52 koya ev sahipliği yapmaktadır. Kuzey ve Güney kıyıları arasındaki mesafe yer yer 1 kilometreye kadar inerken, en geniş bölümü 17 kilometredir. Akdeniz ikliminin hâkim olduğu bölge, 3 tarafının denizlerle çevrili olması sayesinde bol rüzgâr almaktadır bu sayede kavurucu yaz sıcakları yaşanmaz.

Zengin flora ve faunaya sahip olan yarımada, eşsiz koyları, tarihi yerleri ve keşfedilmeyi bekleyen doğal güzellikleri ile hem gözünüzü hem ruhunuzu doyuracak bir tatil bölgesidir.


Datça nerede, nereye bağlı?

Muğla iline bağlı 13 ilçeden biri olan Datça, coğrafi olarak Ege Bölgesi’nde yer almaktadır. İlçenin Muğla’ya uzaklığı 124 kilometredir.

Datça Gezilecek Yerler Listesi

  1. Knidos Antik Kenti
  2. Kızlan Yel Değirmenleri
  3. Eski Datça
  4. Can Yücel Evi
  5. Datça Limanı
  6. Karia Doğa Yürüyüşü
  7. Knidos (Deveboynu) Feneri
  8. Datça Koyları
  9. Datça Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Knidos Antik Kenti

Merkeze 38 kilometre uzaklıkta bulunan Knidos Antik Kenti, Akdeniz ile Ege’nin tam da birleştiği noktada, Tekir Burnu üzerinde yer almaktadır. Buraya giden herkesin mutlaka görmesi gereken Knidos Antik Kenti, tarihi M.Ö. 2000 yıllarına uzanan, özel konumu sayesinde stratejik öneme sahip, eski bir liman kentidir.

Antik çağın en önemli sanat, kültür ve ticaret kenti olan Knidos’ta önemli isimler yaşamıştır. Bunlardan en ünlüsü, Dünya’nın 7 harikasından biri olan İskenderiye Feneri’nin mimarı Sostratos’tur. Yarımadanın nemsiz oluşu ve gökyüzünün parlaklığı sayesinde, yıldızlar çok güzel gözlemlenebilir. Bu sebeple devrin en önemli gözlemevi de Knidos’ta bulunmaktaydı. Önemli bilim insanlarının yaşadığı Knidos aynı zamanda büyük sanatçılara da ev sahipliği yapmıştır. Praxiteles’in yaptığı Afrodit Tapınağı ve Afrodit Heykeli, kentin bu denli ünlenmesini sağlayan en önemli yapılardır. Afrodit Heykeli tarihte yapılmış ilk anıtsal nü heykeldir. Şuan Knidos’ta sadece yuvarlak kaidesi bulunan heykelin bir kopyası Vatikan Müzesi’nde sergilenmektedir. Günümüze ulaşmış diğer önemli yapılar, 8000 kişilik tiyatro, Musalar Mabedi, Yuvarlak Tapınak Terası, Apollon Terası, Pembe Tapınak, Dionysos Terası, Demeter Mabedi ve güneş saatidir.

Knidos’a ilk yerleşen halk Karyalılar olsa da, kent en güzel dönemini Dorlar zamanında yaşamıştır. Şehir M.Ö. 4. yüzyılda ekonomik nedenler ile bugünkü yerine taşınmıştır. Şehrin karşısındaki ada olan Kap Krio ile kara arasındaki denizin doldurulmasıyla Kap Krio ( Deveboynu ) Yarımadası oluşturulmuştur. Bunun sonucunda şehre iki liman inşa edilmiştir. Kuzey’de bulunan limana “Küçük Liman” ismi verilmiş ve askeri amaçlı kullanılmıştır. Güney’de bulunan liman ise deniz ticareti amacıyla kullanılmıştır. Günümüzde bu limanlardan sadece Kuzey Limanı ağzında bulunan mendirek ile liman kulesi kalıntıları görülebilmektedir. Şehir sırasıyla Persler, Romalılar, Bizanslar en son da Türklerin hâkimiyetine girmiştir.

Knidos’un tarihi ilk kez İngiliz Charles Newton tarafından 1856-1858 yıllarında yapılan kazılar ile aydınlatılmıştır. Ancak buradan çıkarılan eserler ve tarihi kalıntılar, İngiltere’ye kaçırılmış ve günümüzde Londra’da bulunan British Museum’da sergilenmektedir. Antik tiyatronun mermer taşları ise Mısır’a kaçırılarak, Kahire Sarayı’nın inşasında kullanılmıştır.

Depremler ve yağmalar ile zarar görmüş olan Knidos, tüm bunlara rağmen, hala görülebilecek en güzel antik kentlerden birisidir. Masmavi ege sularının kenarında konumlanan Knidos Antik Kenti’nde yüzebilir, tarih ile doğanın kucaklaştığı tepelerinden harika bir günbatımı izleyebilirsiniz.

Knidos Antik Kenti yolu oldukça keyiflidir. Meşhur badem ağaçları, çam ormanları, soğumuş lavlardan oluşan volkanik kayalar yolda sizi bekleyen doğal güzelliklerden bazılarıdır.  Antik Kent’e kendi aracınız dışında, merkezden hareket eden minibüsler ile rahatça ulaşabilirsiniz.

Knidos Antik Kenti’ne giriş ücreti 14 TL’dir. Müze kart geçerlidir.


Kızlan Yel Değirmenleri

Kızlan Yel Değirmenleri, Datça-Marmaris yolunda, merkeze 8 kilometre uzaklıkta bulunan Kızlan Köyü’nde yer alır. 6 yel değirmeninden iki tanesi restore edilmiş, üçü ise ev olarak kullanılmaktadır. Ev olarak kullanılanların dışında kalan değirmenlerin içlerine girip, fotoğraf çekmeniz mümkündür.

Restore edilen değirmenlerden biri, özel bir işletme tarafından kafe hizmeti vermektedir. 200 yıllık bir geçmişe sahip olduğu düşünülen değirmenler en çok 1900’lü yıllarda kullanılmış. Modern un üretimine yenik düşen bu değirmenler, son faaliyetlerini 1970’lerde gerçekleştirmişlerdir. Buradan elde edilen un ile yapılan ekmeklerin lezzeti bambaşka oluyormuş…

3 katlı olarak inşa edilen değirmenlerin çatısı 360 derece dönebilmekte ve rüzgâr yönüne göre konum değiştirebilmektedir. Değirmenlerin üst katı buğday öğütmek, orta katı buğdayı depolamak, giriş katı ise ağırlama ve teslimat için kullanılmıştır. En tepede bulunan değirmen içerisinde, orijinal değirmen sistemini, çarklarını, ahşap malzemelerini inceleyip, fotoğraflayabilirsiniz. Çeşmeköy ve Yazıköy’de de benzer yel değirmenlerini bulunmaktadır.

Kızlan Yel Değirmenleri’nde güzel bir günbatımı izleyebilir, harika fotoğraflar çekebilirsiniz.

Değirmenlere giriş ücretsizdir.


Eski Datça

Begonvillerle süslenmiş taş evlerin oluşturduğu, daracık sokaklar, adeta görsel bir şölen sunuyor ziyaretçilerine. Arnavut kaldırımlı sokaklarında yürürken, adım başı fotoğraf çekmek isteyeceğiniz, mis kokulu sokaklar içinizi huzurla dolduracak. Eski Datça, merkeze 2 kilometre mesafede bulunmaktadır ve ana cadde dışında araç trafiğine kapalıdır. Ücretsiz otoparklara aracınızı park ederek, 1-2 saat içerisinde tüm sokaklarını keşfedebilirsiniz.

Sokakların güzelliği ve sessizliği karşısında büyülenip, konaklama için merkezdeki oteller yerine Eski Datça Pansiyonları ve butik otellerini tercih edebilirsiniz. Yerel halkın bir kısmı evini butik otele çevirmiş, çoğunun sadece 3-4 odası bulunuyor. İnsan gürültüsünden uzak bir yerde kalmak istiyorsanız, begonvil manzaralı butik oteller tam da hayalinizdeki yer olabilir.

Buranın sokaklarında birçok küçük işletme mevcut, çoğu yerel halk tarafından işletiliyor. En güzel özellikleri ise, sadece yerel ürünleri satıyor olmaları. Peynirinden, zeytinine, yumurtasından, tereyağına, ev yapımı hamur işlerinden, tatlılara kadar her türlü yerel ürünü bulabilirsiniz. İnatçı Keçi Kokteyli ise burada bulabileceğiniz yerel lezzetlerden birisi.

Ağaçların altında oturup, serinlemek için buranın meşhur acı bademlerinden yapılan Datça gazozundan içmenizi veya bademli dondurmalarından yemenizi tavsiye ederiz. Eski sokakları güzelleştiren şeylerden biri de, el emeği göz nuru ürünlerin sergilendiği tezgâhlar… Bunların dışında halı, kilim, ipek dokumacılığı gibi gelenekleri devam ettiren küçük dükkânlar da bulunuyor. Unutulmaya yüz tutmuş zanaatları icra eden bu güzel insanların emeklerine destek olmanız, burada yapmanızı tavsiye ettiğimiz şeylerin başında geliyor.

Buranın tarihi M.Ö. 11. Yüzyıla dayanıyor. Tarihi dokuya zarar verilmeden restore edilmiş taş evler bölgenin güzelliğine güzellik katıyor. Sokaklarda dolaşırken adeta tarihin tozlu sayfalarında geziyormuş hissine kapılacak, kendinizi fotoğraf çekmekten alıkoyamayacaksınız.


Can Yücel Evi

Şiirin Can Babası, Can Yücel’in baba evi olan ve şairin son 10 yılını geçirdiği Can Yücel Evi, şuan başkaları tarafından ev olarak kullanılmaktadır. Evin bulunduğu sokağa Can Yücel Sokağı adı verilmiştir. Sokakta evin dışında bir de Can Yücel Kahvesi bulunmaktadır. Yemyeşil ağaçlar, rengârenk çiçeklerle süslü evin bahçesinde Can Yücel’in mezarını da görebilirsiniz. Ancak mezar ve ev ziyarete açık değildir, duvarların arkasından görerek, fotoğraf çekebilirsiniz. Sadece Can Yücel’in ölüm yıldönümü olan 12 Ağustos’ta kapılarını ziyaretçilere açan evde, Can Yücel’e ait resimler, el yazısı şiirler ve yarım kalmış şarabı ve kadehi sergilenmektedir. Evin dış kapısı ve duvarlarında da Can Yücel’e ait birçok resim ve şiir bulunmaktadır. Burayı “Dünya’nın en büyük açık hava tımarhanesi” olarak tanımlayan Can Yücel’in evinin duvarlarında birçok şiiri yazılıdır. Bunlardan biri de Sorulu Cevaplı şiiridir:

Sorulu Cevaplı

Ne harika yer burası!

Nereden buldun bu Datça’yı?

“Elimle koymuş gibi buldum.”

 Can Yücel

Can Yücel Evi’ni görmek istiyorsanız,  merkezden hareket eden minibüsleri kullanabilirsiniz. Ücretli otoparkın bulunmadığı Eski Datça’ya kendi aracınızla gitmek istiyorsanız, mahallenin girişindeki ücretsiz otoparklara aracınızı park edip, sokaklarda yürüyerek Can Yücel Evi’ne ulaşabilirsiniz.


Datça Limanı

Bir tarafında Bozburun Yarımadası, bir tarafında ise Simi Adası bulunan liman, Datça’nın merkezindedir. Bölgenin “mavi turların merkezi” haline gelmesinde büyük rol oynayan liman, günübirlik tekne turlarının çıkış noktasıdır. Tekne turları haricinde, buradan kiralayabileceğiniz özel tekneler ile bölgedeki koyları rahatça gezebilirsiniz.

Liman çevresinde bulunan kafe ve restoranlarda yemek yiyebilir, limanın hemen yanında bulunan amfi tiyatroya giden yolda yürüyüş yapabilir, burada sergilenen resim ve çeşitli sanat eserlerini inceleyebilirsiniz. Datça’da kiralık ev arıyorsanız, limana bakan bölgeyi araştırmanızı tavsiye ederiz. Limandan amfi tiyatroya uzanan yürüyüş yolunda birçok heykel göreceksiniz. Bunlardan Aslan Heykeli ve Demeter Büstü, Knidos’taki kazılardan çıkarılıp, İngiltere’ye kaçırılan eserlerin, orijinaline uygun yapılmış kopyalarıdır. Limanın ortasında, bir zamanlar buranın maskotu haline gelmiş olan Badem isimli fokun heykelini de görebilirsiniz. Limandaki tüm eserler belediye tarafından yaptırılmıştır.

Liman, tekne turları ve mavi turlar dışında, Simi Adası feribotlarının da çıkış noktasıdır. Ancak feribot seferleri geçtiğimiz sene askıya alınmıştır. Ne zaman başlatılacağı bilinmemektedir…


Karia Doğa Yürüyüşü

2009 yılında 3 arkadaş Karia Antik Bölgesi’nde uzun mesafeli yürüyüş rotası oluşturma fikri ile yola çıkar. Dört kış mevsimi boyunca bu amaç uğrunda yürüyüp, “çalılarda yüzme” engelini aşarak, Türkiye’nin en uzun yürüyüş rotasını oluştururlar. Çoban patikaları, orman yolları ve antik yolların birleşiminden oluşan rota, günlere bölünmüş 46 rotadan oluşur ve toplamda 850 kilometre uzunluğundadır. Resmi olarak 2013 yılında açılan yürüyüş yolunun, Datça’yı içine alan birçok rotası bulunuyor.

Bölge, sessizliği ve doğal güzelliklerinin yanı sıra macera severleri de cezbedecek aktivitelere sahip. Mis gibi denize karşı, badem ve çam ağaçları arasında keyifli bir yürüyüş yapabilirsiniz. Ancak bölgedeki parkurların zorluk dereceleri değişmektedir. Yürüyüş sporu konusunda tecrübeniz yoksa profesyonellerden destek almanızı tavsiye ederiz.

Yürüyüş sporuna ilgi duyuyorsanız, Karia yolu ve diğer yürüyüş rotaları hakkında bilgi almak için Türkiye’nin En Güzel Yürüyüş Rotaları yazısını okumayı unutmayın.


Knidos (Deveboynu) Feneri

Knidos Antik Kenti başlığında değindiğimiz Kap Krio adası ile Antik Kent arasındaki denizin doldurulmasıyla elde edilen Kap Krio Yarımadası’nın batısında, kayalıklar üzerindeki tepede yer alan Knidos Feneri, Akdeniz ile Ege sularının birleştiği noktada bulunmasıyla büyük öneme sahiptir. 1931 yılında inşa edilen fener, Anadolu’nun Akdeniz’e uzanmış en uç noktasıdır. Fenerin bulunduğu yer, coğrafi olarak deveboynunu anımsattığından fenere Deveboynu Feneri de denilmektedir. Görüş mesafesi 12 mil olan fener, denizden 104 metre yükseklikte bulunur.

Fenerin bulunduğu bölgede Helenistik Dönem ’den kalma antik fener ve sur kalıntıları görülmektedir. Zamanında, burada bulunan antik fenerde yakılan ateş, gemilere yol gösterirmiş. Kalıntılarını görebileceğiniz surların hemen altında ise Knidos Ticaret Limanı’nın mendireğini görebilirsiniz.

Fener ilk açıldığında ışık kaynağı olarak fitilli gaz lambaları kullanılmış. Daha sonra LPG ile çalışan parlak ışıklı lambalara geçilmiş. Günümüzde ise güneş enerjisi ile çalışan elektrik lambaları kullanılmaktadır. Kıyı Emniyet Müdürlüğü tarafından restore edilen fener, Ulusal miras olarak koruma altına alınmıştır.

Knidos Feneri’ne, iki limanı birbirine bağlayan dar kara parçasından geçip, yol boyunca size rehberlik eden siyah kabloları takip ederek rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Bu yürüyüş yolu gidiş-dönüş yaklaşık 2,2 kilometre uzunluğundadır.

Bir yanında Ege, bir yanında Akdeniz, karşısında da Kos Adası bulunan Knidos Feneri, günbatımı izlemek ve muhteşem fotoğraflar çekmek için mutlaka uğramanız gereken bir yer.


Datça Koyları

Büklerin ve koyların diyarı… Badem ve çam ağaçlarının gölgesine gizlenmiş, her tepeyi aştığınızda karşınıza çıkan bambaşka bir mavi tonu, pırıl pırıl, dibi her yerden görülebilen deniz, kekik kokularında yüzebileceğiniz muhteşem sular. Buradaki koyların güzelliğini tanımlayabilecek kelimeler bu kadarla sınırlı değil elbet, gidip görmeli, hissetmelisiniz…

3 tarafı denizlerle çevrili olan yarımada, nem oranının düşüklüğü ve oksijen yoğunluğunun fazla olmasıyla, kavurucu yaz sıcaklarından pek etkilenmemektedir. Tepelerin ardına gizlenmiş koylar, kayalıklar ve ağaçlar ile çevrelendiği için deniz suyu her zaman sakin, her zaman berraktır… Burada yüzmek, çam ve kekik kokuları, kuş sesleri, dalgaların çakıl taşlarına nazikçe dokunarak oluşturduğu melodi ile adeta bir terapiye dönüşmektedir.

Koylar arasında işletmelerin bulunduğu, daha turistik ve kalabalık olanlar olduğu gibi, keşfedilmemiş, bakir, sessiz ve el değmemiş koylar da bulunuyor. Bükler cenneti olarak anılmasının sebebi de her kesime hitap edecek kadar çok bükün bulunması.

Sakin koylar arayışındaysanız, en iyi seçenekler Ovabükü, Gabaklar Koyu, Kurubük, , Bağlarözü, Değirmen Bükü, Murdala ve Akçabük olacaktır. Bunlara ekleyebileceğiniz, Domuzçukuru, İnceburun ve Mersincik koyları ise sadece tekne ile ulaşabileceğiniz diğer seçenekleriniz olabilir.

Biraz daha kalabalık olsun, içinde işletme de bulunsun diyorsanız, Hayıtbükü, Kargı Koyu, Datça Sahili ve Palamutbükü’nü tercih edebilirsiniz. Buralarda da deniz tertemizdir ancak yanyana sıralanmış işletmeler sebebiyle, sezon içerisinde oldukça kalabalık olmaktadır.

Bölgedeki koylar hakkında detaylı bilgiye sahip olmak için, Datça Koyları yazısını inceleyebilirsiniz.


Sıkça Sorulan Sorular ve Cevapları

Datça’ya nasıl gidilir?

Bulunduğunuz şehirden kendi aracınız ile karayolu kullanarak rahatlıkla ulaşabilirsiniz.

Büyük şehirlerin çoğundan Datça merkezine düzenlenen otobüs seferleri bulunmaktadır.

Marmaris’e yaklaşık 70 kilometre uzaklıkta bulunan Datça’ya minibüs kullanarak ulaşabilirsiniz.

Hava yolu tercih edecekseniz iki seçeneğiniz mevcut. Milas Bodrum Havalimanı veya Dalaman Havalimanı… Dalaman Havalimanı ile Datça arası yaklaşık 160 kilometredir. Uçuş saatlerine göre, Dalaman Havalimanı’ndan Marmaris’e giden HAVAŞ servisleri bulunmaktadır. Bu servisler ile Marmaris Otogarı’na ulaştıktan sonra, Datça minibüslerine binebilirsiniz, yolculuğunuz yaklaşık 90 dakikada sürecektir.

Diğer hava yolu seçeneği olan Milas Bodrum Havalimanı’na geldikten sonra, Bodrum Marina’dan feribota binerek, yaklaşık 2 saatte Datça’ya ulaşabilirsiniz. Bu yöntem en zahmetsiz ulaşım yöntemidir. Feribot ücretleri, 1 kişi (tek yön) 70 TL, 1 kişi (gidiş-dönüş) 125 TL’dir.

Milas Bodrum Havalimanı’nda araç kiralayıp, kara yolu ile Datça’ya ulaşabilirsiniz. Milas Bodrum Havalimanı ile Datça arası yaklaşık 197 kilometredir. Şahane manzaralara tanık olacağınız bu yolculuk yaklaşık 3 saat sürmektedir.

Dalaman Havalimanı ve Milas Bodrum Havalimanı’ndan özel transfer hizmeti satın alarak Datça’ya ulaşmanız diğer bir seçeneğinizdir. Kalabalık bir grup ile geldiyseniz, bu seçenek diğerlerine göre daha ekonomik olabilir.

Bölgeye yapacağınız yolculuğunuzu büyük ölçüde kolaylaştıracak Seyahat Uygulamaları yazısını incelemeyi unutmayın.

Datça kaç kilometre?

İstanbul Datça arası yaklaşık 786 kilometredir.

İzmir Datça arası yaklaşık 281 kilometredir.

Antalya Datça arası yaklaşık 391 kilometredir.

Ankara Datça arası yaklaşık 735 kilometredir.

Bursa Datça arası yaklaşık 608 kilometredir.

Datça’da nerede kalınır?

Çoğu yerel halk tarafından işletilmekte olan Datça otelleri, Datça pansiyonları ve butik otelleri burada konaklayabileceğiniz alternatiflerdir. Yaz aylarında oldukça yoğun ilgi gören bölgeye gitmeden önce mutlaka konaklayacağınız yere karar verip, rezervasyon yaptırmalısınız.

Kalacağınız yere karar vermeden önce Konaklama Uygulamaları yazısını incelemeniz, işinizi büyük ölçüde kolaylaştıracaktır.

Datça’da kaç gün gezilir?

Şehirden uzak, sessiz, sakin bir kaçamak yapmak istiyorsanız hafta sonu tatili için güzel bir alternatif olabilir. Ancak 1 haftalık bir süre ayırarak bölgenin tüm güzelliklerini doyasıya keşfedebilirsiniz.

Datça’da kamp yapılır mı?

Evet! Burada kamp yapabileceğiniz birbirinden güzel kamp alanları bulunmaktadır. Hatta bunlardan birisi Dünya’nın en iyi kamp alanı seçilerek, tescillenmiştir.

Datça’ya ne zaman gidilir?

Bölge, son yıllarda çok popüler bir tatil bölgesi haline geldiği için, yaz aylarında, özellikle bayram tatillerinde oldukça kalabalık olmaktadır. Kalabalıktan uzak ama denize doyabileceğiniz bir tatil yapmak istiyorsanız en doğru zaman Mayıs ve Eylül aylarıdır.

Datça’da ne yenir?

Buradaki birçok işletme, prensip sahibi ve sadece yerel üreticinin ürünlerini satıyor. Restoran, kafe, büfe ve bakkalların hepsinde bu durum geçerli. Bu yüzden bölgenin yöresel lezzetlerini her yerde tadabilirsiniz. Burada yemeden dönmemeniz gereken şeyler ise yarımadanın acı bademlerinden yapılmış bademli dondurması ve badem aromalı gazozudur. Bunun dışında balıklar, deniz mahsulleri, mezeler, zeytinyağlılar, peynirler bölgede yiyebileceğiniz en güzel lezzetlerdir.


Datça gezilecek yerler yazımızın bilgisi ışığında güzel bir zaman geçirmenizi dileriz. Daha önce şehir dışı ya da yurt dışı gezisi hiç yapmadıysanız Seyahat Uygulamaları yazımızı okuyarak gezinizi daha kolay bir hale getirebilirsiniz.

Daha önce kamp deneyiminiz olmadıysa ve bölge koylarda kamp yapmak istiyorsanız da Kamp Tavsiyeleri yazımızı okuyarak bilgi sahibi olabilirsiniz.

Yazı Özeti
Konu
Datça Gezilecek Yerler » Datça En İyi 15 Gezilecek Yer
Açıklama
Datça gezilecek yerler hakkında hazırlamış olduğumuz bu yazı içerisinde; Datça nerede?, Datça kamp yapılır mı?, Datça nasıl gidilir? gibi birçok sorunun cevabını bulabilirsiniz.
Yazar
Yayıncı Adı
Rotamhikaye
Yayıncı Logo